Engelli Çocuğunuz varsa…
ENGELLİ ÇOCUĞUNUZ VARSA !
Engelli çocuğunuz varsa soyutlamayın toplumdan.
Çocuğunuzdan utanarak onun gelişimini engellersiniz yalnızca…
Bir de sonradan bir hastalık ya da kaza sonucu gerçekleşmiş engeller var ki bu da aile ve çevresinde daha fazla panik uyandırıyor. Bu kez çevrenin acıma duygusu yoğun bir baskı yaratıyor ailenin üzerinde. Zamanla durumun kalıcı bir engel olduğunu anlayan aile, kabullenmek ya da reddetmek arasında bir seçim yapıyor . Çevremde ki birkaç örnekten yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki; aile ile zor iletişim kuruyorsunuz, çocuklarının doğuştan engelli olmadığını söylüyor ve diğer engelli bireyler ile bir arada olabileceği ortamlara girmekten çekiniyorlar.
Konuşamayan, yürüyemeyen ,göremeyen ya da algılayamayan bir çocuğunuz varsa, zorlu bir deneyimdir bu tüm aile fertleri için. Uzmanlar, çocuğun engeli doğuştan itibaren karşımıza çıkıyorsa, ailesinin ilk tepki olarak şok ve bunu takip ederek hayal kırıklığı yaşadığını belirtiyorlar. Şaşkınlık ve endişe içinde ne yapacağını bilemiyor ilk etapta anne ve babalar. Daha sonra, bu gerçeği kabullenme aşaması başlıyor ki, en zor kısmı bu. Bazı aileler çocuklarının bu durumunu asla kabul etmiyor. Bu da çocuk ile iletişim kurulamamasına neden oluyor. Aile tarafından çevreden soyutlanan çocuk gittikçe içine kapanıyor.
Ailelerin çocuklarının engelini kabullenip kabullenmemesi; ailenin sosyal, kültürel, ekonomik yapısına ve eğitim seviyesine göre değişkenlik göstermektedir.
Tedavi sonrasında uzmanlar, aileleri çocuğun engeli hakkında iyice bilinçlendirmelidirler. Böylece aileler çocuklarının neyi yapıp yapamayacağı hakkında doğru bilgiye sahip olurlar. Aileler varsa diğer kardeşlerini de de bilgi sahibi yaparlarsa herkes birbirini daha iyi anlar ve olası problemler ortadan kalkar.
Anne babalar ile tedavi ekibi ve rehabilitasyon ekibi arasında sağlam bir iletişim ve sürekli bir bilgi aktarımı olmalıdır. Bu çocuklar özel eğitimin yanında kaynaştırılmış eğitimden de faydalanmalıdır ki bu iki farklı eğitim sistemi birbirini tamamlamaktadır. Kaynaştırılmış eğitimin amacı; özel gereksinimi olan öğrencilere özel eğitim hizmetleri sağlanması koşuluyla, bu öğrencilerin akranlarıyla birlikte genel eğitim sınıflarında eğitim almaları olarak tanımlanmakta. Bu uygulama ile engelli bireyler topluma daha rahat karışıyor ve uyum süreçleri artıyor.. Ancak ülkemizde, kaynaştırma eğitimlerinin yeterli şekilde uygulandığını düşünmüyorum.
Engelli çocuğunuzun durumunu ne kadar çabuk kabul ederseniz, tedavi ve rehabilitasyon süreci o kadar çabuk başlayacak ve çocuğunuzun yapabileceklerine göre verilecek eğitimlerin sağlayacağı gelişmeler de o kadar hızlı ilerleyecektir. Böyle durumlarda bir ayın bile gerçekten çok önemi vardır.
Çocuğunuzun engeli hakkında geniş bilgiye sahip olun, tedavi ekiplerinin yanı sıra bu konuda uzmanlaşmış vakıf ve kuruluşların da fikirlerine başvurun . Bu konudaki makaleleri okuyun.
Acıma duygusunu öncelikle kendi içinizden, daha sonra da çevrenizden silin. Çocuğunuzu çevrenizden uzaklaştırmayın. Toplumdan soyutlamayın.
Engelli çocuğunu utanıp eve kapatan aileler var. Alay edileceği endişesi ile çocuklarını korumaya alıyorlar sokağa çıkarmayarak.
Sevgili anne ve babalar; lütfen çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin. Çocuğunuzdan utanmayın, sokağa çıkmasını ve topluma karışmasını sağlayın. Engelsiz arkadaşları ile oyun oynamasına, arkadaşlıklar kurmasına yardımcı olun.
Çocuğunuzun yapabildiği şeylere yoğunlaşın. Ailece yapabileceğiniz faaliyetler düzenleyin.Başarısının karşısında onu sevincini paylaşın. Yapabileceği hareketleri siz yapmayın, yavaş da olsa onun yapmasını sağlamak için yardımcı olun yalnızca…
Hayata bir de onun penceresinden bakın. Bence ondan öğreneceğiniz çok şey var…
